1. EKREM BAŞKANIMIZIN TALEBİDİR
  2. Zafer Şahin: SIYONIST KRİPTOLAR SEBATAY YAHUDİLER,
  3. “Cumhurbaşkanının diploması yok” davası sonuçlandı”
  4. Trump’ın "antisemitizm" kararnamesi sonrasında yaklaşık 2 bin öğrenci hakkında işlem başlatıldı
  5. Büyük Türk Ozanı NESİMİ, bir tarikata gider.

🇹🇷    ↑↑↑    ↓↓↓

=======================

EKREM BAŞKANIMIZIN TALEBİDİR

Ekrem İmamoğlu:

Aziz milletim, sizden istirhamımdır. Lütfen bunları görün ve paylaşın.

Yokluğumu fırsat bilip "Kanal İstanbul" denen rant ve talan projesi uğruna Avrupa Yakası’nın en önemli su kaynaklarından biri olan Sazlıdere Barajı’nın etrafında 24 bin konutun inşaatını başlattılar.

Bu kez alelacele TOKİ'yi devreye almışlar. Dozer ve iş makinelerini mutlak koruma alanının içine, suyun dibine kadar sokmuşlar.

İBB’nin ve İSKİ’nin resmi uyarılarını dikkate almadıkları gibi Cumhurbaşkanlığı kararıyla Sazlıdere Barajı’nın içme suyu kullanım oranını %100’den %0’a indirmişler.

Bunu hiç utanmadan kamuoyundan saklayıp, İSKİ’ye bile bildirmemişler.

Şunu herkes anlasın ki, bizim gözbebeğimiz İstanbulumuz’da feda edilecek bir tek damla su kaynağımız yok.

Bu haksız, hukuksuz ve fırsatçı yaklaşımla mücadeleyi asla bırakmayacağız.

Sizin iklim değişikliği ve çevre koruma konusunda zerre kadar samimiyetiniz olsaydı, İstanbul’un su kaynaklarına böylesine saldırmazdınız.

Hukuka, ekonomiye, demokrasiye verdiğiniz zararın yanına çevreye, İstanbul’un su kaynaklarına verdiğiniz zararı ekliyorsunuz.

Tüm dünyanın cebelleştiği, yeni yol ve yöntemler aradığı iklim krizine bir kriz de siz ekliyorsunuz.

Hemen vazgeçin bu rant ve talan projesinden.

Millet sizi zaten gönderecek bari gitmeden toprağa, suya, havaya daha fazla zarar vermeyin.

🇹🇷    ↑↑↑    ↓↓↓

=======================

Zafer Şahin: SIYONIST KRİPTOLAR SEBATAY YAHUDİLER,


SAMUEL ADINI SAMİ YAPARAK GİZLENİRLER

SAMUEL'İN KIZI SUZIN AKSU:

Babası FETÖ okullarının kurucu başkanı (YAMAN DEDE) LAKAPLI

SABETAYİST YAHUDİ SAMİ YILDIRIM

Kızı Sezen Aksu;

"Meskenim dağlardır benim" diye şarkı söyleyerek

Gençlerin dağa çıkmasını teşvik etti.

Ama ne var ki kendisi dağa çıkmadı.

FETÖ terör örgütü ile PKK terörü aynıydı.

Biri dağda,

Diğeri şehirde ve sahnelerde ki teröristler..❗

Bu Memlekette insan öldürenleri

övmek için şarkı söyleyenlere 💥"SANATÇI"dediler.

Osmanlıyı içinden sinsice yıkan topluluk SABETAYCILAR

Fetullah Gülen’in meşhur olduğu İzmir Kestanepazırı’ndaki yerlerin hemen

karşısında HAVRASOKAĞI bulunmaktaydı.

İzmirliler bilir ki Kemeraltı’ndaki esnafın büyük bölümü bu işe gönüllü destek olmuşlardı.

Fakat Kestanepazarı‘nın etrafında asıl Sabetaistlerden KAPANİLER’in varlıkları vardır.

Meşhur Yamanlar Kolejinin kurucusu ve müdürü olan zat, (YAMAN DEDE) lakaplı Sami Yıldırım

da yine Sabetaistlerden "minik serçe" lakaplı şarkıcımız Sezen Aksu’nun babasıydı…❗

Sezen Aksu’nun babası kim?

ÖLENİN arkasından konuşmak hoş karşılanmaz…

Ama o kişi Türkiye Cumhuriyeti‘nin karşılaştığı en büyük ihanet hareketi olan FETÖ’nün sembol ismi, örgüt liderinin ’aziz dostu' ve Sezen Aksu’nun babasıysa iki kelam etmeden geçmek olmaz…

Türkiye‘de hiçbir şeyin tesadüfi olmadığını, FETÖ’nün algı operasyonlarını ’sanki kendisinden değilmiş' gibi gösterdiği isimler üzerinden nasıl yürüttüğünü anlatan en güzel örneklerden biridir Sami Yıldırım’ın hikayesi.

Tarih 15-Kasım-1982..

FETÖ'nün sonradan dünyanın hemen her noktasına yayılan okullarının ilki İzmir’de açılıyor!

Düşünün, 12 Eylül darbesinin üzerinden henüz 2 yıl geçmiş, sözde Atatürkçü darbeciler hakkında yakalama kararı çıkardıkları FETÖ elebaşına okul açtırıyor!

Okulun kurucu müdürlüğüne FETÖ'cü hainlerin sonradan 'Yaman Dede' lakabını taktıkları Sami Yıldırım getiriliyor.

Bu kesinlikle bilinçli bir tercih.

Çünkü İzmir eski Milli Eğitim Müdürü olan Yıldırım, kentte sevilen bir isim.

Üstelik sanatçı kızı da Türkiye çapında tanınan bir şöhret.

FETÖ elebaşı böylece hem bedava reklam yapıyor, hem de okullarına o yılların moda tabiriyle 'irticacı' damgası vurulmasını engelliyor.

FETÖ'de oyun bitmez…

Şimdi sıkı durun..

Okulun açıldığı ilk yıl sadece 28 öğrencisi var.

Ve okula kayıt yaptıran ilk öğrencinin adı Mustafa Kemal!

FETÖ'ye asıl sıçramayı yaptıran, küçük bir cemaatten büyük bir suç örgütüne evrilmesini sağlayan bu okul olur…

Kısa sürede önce Türkiye geneline, 1986’da özel sektöre yurtdışında okul açma izni verilmesiyle dünyaya açılırlar.

Niyeyse yurtiçi ve yurtdışında düzenlenen tüm okullar arası yarışmalarda birincilikleri hep FETÖ'nün okullarına giden öğrenciler kazanır…

Yıllarca üniversite sınavlarında birinci olanlar da buralardan çıkar!

Örgütün soruları çalarak kendi okullarında yetiştirdiği militanlarına verdiği ve bu yolu kullanarak devleti zehirli bir sarmaşık gibi sardığı yıllar sonra anlaşılır.

Bütün bunlar olurken Sami Yıldırım hep örgütün maaşlı adamı olarak kalır…

17-Aralık-2007 tarihinde örgütün Aksiyon Dergisine verdiği röportaj ibretliktir.

"Veliler biliyor ki çocuk burada ahlak sahibi, dürüst ve namuslu olacak.

Bayrağını, vatanını sevecek.

Atatürk’e saygılı olacak!

Bana bazen "Hocam orada nasıl çalışıyorsun" dediklerinde çok kızıyorum.

Onlar bu okulları görmeden konuşuyor.

Hadi iddia ettikleri şeyleri benden 2 sene, 3 sene sakladılar.

Bu şey her ne ise 25 sene de saklanmaz ki kardeşim!" Yıldırım’ın 25 yılda göremediği FETÖ gerçeğini Türkiye15- Temmuz-2016 akşamı görür.

FETÖ'nün okullarında yetişen sözde vatanına ve bayrağına bağlı hainler milletin üzerine bomba yağdırır.

Darbeden sonra polisin baskın yaptığı ilk yerlerden biri Sezen Aksu’nun babasının müdürlük yaptığı Yamanlar Koleji olur.

Binanın 5.katında FETÖ elebaşına tahsis edilmiş bir makam odası vardır.

Ona ait tespihler, hırkası, özel eşyaları camekanlar içinde sergilenmektedir.

Okulda eğitim gördükten sonra askeriyeye giren öğrenciler burada FETÖ'ye bağlılık yeminleri etmekte, kılıçları okulda sergilenmektedir!

Okulun 2014 yerel seçimleri öncesinde binlerce kişinin katıldığı örgüt toplantılarına ev sahipliği yapmasından, depolarından çıkan oy pusulalarından ve sandıklardan hiç bahsetmeyelim.

FETÖ elebaşının 'Aziz dost' diye hitap ettiği Sami Yıldırım, yanı başında olup biten bunca şeyi nasıl görmedi acaba?

Yaşlılıktan olabilir mi?

NOT:

Sabetaycılar, sadece kendileri gibi Sabetay_Sevi’ye inanan ve iman edenlerle, KRİPTO

veya açık Kimliğe sahip Musevilerle evleniyor.

Bugün Siyaset, Medya, Spor, Sanat, İş dünyası,

Bürokrasi de gördüğünüz birçok ismin aile bağları ve kökenleri " BÜLBÜLDERESİ MEZARLI " na çıkıyor.

🇹🇷    ↑↑↑    ↓↓↓

=======================

Cumhurbaşkanının diploması yok” davası sonuçlandı”

Saygı Öztürk

Günümüzde ”CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı “Ekrem İmamoğlu” nun, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden aldığı diploma, üniversite yönetim Kurulu tarafından yatay geçişinde usulsüzlük olduğu gerekçe gösterilip geçersiz sayıldı. Yani, Cumhurbaşkanı adayı olma hakkı, üniversite diploması elinden alındığı için ortadan kalktı. AKP Genel Başkanı “Recep Tayyip Erdoğan” da, Cumhurbaşkanı adayı olacağı zaman, “diplomasının olmadığı” yazar “Ergün Poyraz tarafından öne sürüldü, bu konuda “Diplomasız” isimli kitap yazdı.” Yazı ve açıklamaları oldu.

Erdoğan’ın avukatları, kitapta Erdoğan’a hakaret edildiğini öne sürdü, Ergün Poyraz hakkında İstanbul (Anadolu) C. Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Ergün Poyraz, “şüpheli” olarak verdiği ifadede, “Diplomasız” isimli kitabındaki iddiaların doğru olduğunu savundu. Sözleri iddianamede şöyle yer aldı:

ÜNİVERSİTE HAYATI OLMADI

Şüpheli daha önce alınan ifadesinde ‘Diplomasız’ adlı kitabın kendisine ait olduğunu,“ her satırının belgeli olduğunu, Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul imam hatip lisesindeki kütük defteri ve dosyasında imam hatipten başka bir okula gitmediğinin ”görüleceğini, üniversite hayatının hiç olmadığını, Milli Eğitim Bakanlığı’ndan alınacak belgelerle gerçeğin ortaya çıkacağını, ehliyet alırken sunduğu diploma ve askere giderken Milli Savunma Bakanlığı’na verdiği belge ile gerçeklerin ortaya çıkacağını, “söz konusu kitapta belgeli ve net ifadelere yer verdiğini, hakkında kovuşturmaya” yer olmadığına dair karar verilmesini beyan etmiştir.”

Savcı, şüphelinin söz konusu kitabında yer alan ifadelerinin Cumhurbaşkanını tahkir kastı ile yapıldığını, düşünce ve eleştiri özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği, “böylelikle şüphelinin üzerine atılı suçu işlediğini öne sürdü. Savcı, Poyraz’ın cezalandırılmasını istedi. ”

KİTAPTAN ALINTILAR

Savcı, kitapta Cumhurbaşkanına hakaret içerdiğini belirttiği bazı bölümleri iddianameye şöyle aktardı:

1- Kitabın 25. sayfasında: “Sahte diploma ile Cumhurbaşkanı olduğundan bugüne kadar atadığı hükümetlerin yapığı işlemler dahil, tüm işlemler iptal edilebilir.”

2- Kitabın 43. sayfasında: “Siz hiç zimmet, kamu taşıma biletlerinde kalpazanlık, resmi evrak ve kayıtlarında  sahtecilik ile cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak suçları dahil, hakkında 84 dosya bulunan Tayyip’in “böyle akçesi bol bir göreve sicili temiz birini getirebileceğini düşünebiliyor musun?”

3- Kitabın 61. sayfasında: “Sahte darbenin rüzgarıyla cumhurbaşkanı oldu.”

4- Kitabın 63. sayfasında:“ “Hatırlanmak bile istenmeyeceksin. Yatacak yerin yok, bilesin.”

5- Kitabın 65. Sayfasında: “İsa yapar da Tayyip ondan aşağı kalır mı? Öyle ya; Tayyip’in neyi eksik? Diploma demeyin, o da ‘İsa’nın da yok’ yanıtını verir. Apışıp kalırsınız!”

6- Kitabın 184. sayfasında:“ “Sahte diplomalı CB .”

7- Kitabın 258. sayfasında: “Hepsinden önemlisi biz şu anda sahte diplomalı bir Cumhurbaşkanı tarafından yönetiliyoruz. “ ”

8- Kitabın 298. sayfasında: “Cumhurbaşkanı sahte diplomayla Cumhurbaşkanlığı yapmaktadır. Bu adam bizim Cumhurbaşkanımız olamaz.” Öncelikle hakkındaki bu suçlamalardan aklanması gerekir ki, hangi birinden aklanacak bilemiyorum. Bir yüzükle başladığı siyasi hayatında bugün dünyanın en zengin devlet başkanlarından birisidir. Kendi dolarlarını bozdursa, Türkiye ekonomisi iki defa kurtulur.”

YARGITAY KARARI

İstanbul Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Ergün Poyraz, kitabındaki iddiaları nedeniyle “2 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. ”İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi kararı onadı. Poyraz’ın avukatı kararı temyiz etti. Suçun unsurlarının oluşmadığını,“ kitapta yer alan sözlerin eleştiri niteliğinde bulunduğunu savundu. ”Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin 3 Mart 2025 tarihli kararında şöyle denildi:

TOPLUMUN TEMELİDİR

Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturması gerekmektedir.

İnsanın serbestçe haber, bilgi ve başkalarının fikirlerine ulaşabilmesi, edindiği düşünce ve kanaatlerden dolayı kınanamaması ve bunları tek başına veya başkalarıyla birlikte çeşitli yollarla serbestçe ifade edebilmesi,” savunabilmesi ve yayabilmesi olarak kabul edilen, ifade özgürlüğü demokratik toplumun temelini oluşturan ana unsurlardan ve toplumun ilerlemesi ve bireyin gelişmesi için gerekli temel şartlardan birini oluşturmaktadır.

SİYASETÇİLER, ÖZEL KİŞİLERDEN FARKLI

Siyasetçilere yönelik eleştirilerin izin verilen sınırlarının “özel kişilere nazaran daha geniş olduğu gerek iç hukukumuzda gerekse uluslararası mahkeme kararlarında yerleşmiş bir ilkedir. ”Bu ilkenin gerekçesi, siyasetçilerin, özel kişilerden farklı olarak, gazetecilerin ve halkın yakın denetimine açık olan, kamuoyuna mal olmuş kişi haline gelmeyi bilerek tercih etmeleridir. “Açıklamalar ışığında, somut olayda sanığın eyleminin, muhatabın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp”, suça konu paylaşımların tüm içeriği gözetildiğinde siyasi ve ağır eleştiri niteliğindedir.”

Dava, İmamoğlu’nun diploması iptal edilmeden 15 gün önce verildi. “Yargıtay, Ergün Poyraz’a verilen hapis cezasını 3 Mart 2025’de oy birliğiyle bozdu.” Dava dosyasının, İstanbul Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ne, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi’ne gönderilmesine karar verdi.

https://www.sozcu.com.tr/ cumhurbaskaninin-diplomasi-yok-davasi-sonuclandi-p166668

🇹🇷    ↑↑↑    ↓↓↓

=======================

Trump’ın "antisemitizm" kararnamesi sonrasında yaklaşık 2 bin öğrenci hakkında işlem başlatıldı

CAIR, ABD'de Filistin yanlısı öğrencilere yönelik baskı yapıldığını iddia etti.

CAIR Direktörü Robert McCaw, Trump’ın antisemitizm kararnamesi sonrası yaklaşık 2 bin kişi hakkında işlem (vize iptali, gözaltı, hukuki süreç) başlatıldığını söyledi.

CAIR, bunu aktivizmi engelleme ve Soğuk Savaş dönemi yasalarıyla yabancıları hedef alma çabası olarak görüyor.

Trump’ın "antisemitizm" kararnamesi sonrasında yaklaşık 2 bin öğrenci hakkında işlem başlatıldı

26-04-2025

İran, ABD ile Umman’da yapılacak teknik görüşmelerin 26 Nisan’a ertelendiğini açıkladı İran, ABD ile Umman’da yapılacak teknik görüşmelerin 26 Nisan’a ertelendiğini açıkladı

ABD Başkanı Donald Trump’ın30-Ocak-2025’te imzalayarak yürürlüğe koyduğu kararname, üniversite kampüslerinde Filistin’e destek eylemlerini belirli ölçülerde kısıtlamayı ve bu eylemlere katılan kişilerin oturum ve eğitim vizelerinin iptal edilebileceğini öngörüyor.

Kararname, antisemitizmle mücadele kapsamında çıkarılmıştı.

Yaklaşık 2 Bin Kişi Hakkında İşlem İddiası CAIR Hükümet İşleri Direktörü Robert McCaw, kararnamenin yürürlüğe girmesinden bu yana geçen sürede yaklaşık 2 bine yakın Filistin yanlısı üniversite öğrencisi ve aktivist hakkında çeşitli işlemlerin başlatıldığını açıkladı.

Bu işlemlerin vize iptalleriyle başladığını, ardından birçok kişinin gözaltına alındığını ve haklarında hukuki süreçlerin başlatıldığını kaydetti.

Aktivizmi Antisemitizmle Bağdaştırma Çabası McCaw, Trump yönetiminin Filistin yanlısı aktivizmi "antisemitizm yasasıyla bağdaştırıp, engellemeye ve aktivistleri şeytanlaştırmaya çalıştığını" savundu.

Ülke genelinde on binlerce öğrencinin barışçıl protestolarla ABD ve İsrail politikalarını eleştirdiğini belirten McCaw, bu kişilerin sırf barışçıl soykırım karşıtı gösterilere katıldıkları için gözaltına alınma ve sınır dışı edilme tehdidiyle karşı karşıya kaldıklarını ifade etti.

Soğuk Savaş Dönemi Göçmenlik Yasaları Uygulanıyor Robert McCaw, yönetimin bu süreçte "Aktivizmi suç olarak gösterip Soğuk Savaş döneminden kalma göçmenlik yasalarını uyguladığını" iddia etti.

Bu yasaların, öğrencileri ABD politikalarına müdahale ettikleri iddiasıyla hedef almak için kullanıldığını belirtti.

"En Az Korumaya Sahip Olanlar Hedef Alınıyor" McCaw’a göre, ABD yönetiminin bu uygulamalarla Filistin yanlısı aktivizmi durdurma ve kitleleri korkutma amacı taşıdığı ortada.

Amerikan vatandaşlarının hakları daha güçlü korunduğu için, yönetim vatandaşlara karşı yapamadığı uygulamaları "zayıf halka" olarak görülen yabancı uyruklu öğrencilere yöneltiyor.

McCaw, yönetimin "en az korumaya sahip olanların peşine düştüğünü" söyledi.

Örnek Vakalar:

Mahmud Halil ve Rümeysa Öztürk CAIR, baskının somut örnekleri olarak iki öğrencinin durumuna dikkat çekti.

Columbia Üniversitesi öğrencisi Mahmud Halil’in, protestoların öncülerinden biri olduğu için herhangi bir resmi suçlama yapılmadan gözaltına alındığını ve şu anda sadece Dışişleri Bakanı’nın tespitine dayanılarak sınır dışı edilmekle karşı karşıya olduğunu belirtti.

Benzer şekilde Tufts Üniversitesinden Türk öğrenci Rümeysa Öztürk’ün de "hukuken suç kabul edilemeyecek gerekçelerle" veya hiçbir siyasi faaliyeti olmamasına rağmen tutuklandığını, hatta sadece İsrail’i eleştiren bir makale yazdığı için gözaltına alınan vakalar olduğunu ifade etti.

Hukuki Süreçler Yakından Takip Ediliyor CAIR gibi insan hakları alanında faaliyet gösteren kuruluşların, Mahmud Halil ve Rümeysa Öztürk başta olmak üzere gözaltına alınan veya haklarında işlem başlatılan öğrencilerin hukuki süreçlerini yakından takip ettiğini bildiren McCaw, bu vakalar için hukuki ve aktivizm anlamında yapılması gereken her şeyi yaptıklarını vurguladı.

Örgütlenme ve Baskıyı Artırma Çağrısı McCaw, yaşanan bu baskıların beklenenin aksine ABD'deki kamuoyu vicdanını Filistin yanlısı aktivizme doğru kaydırdığını savundu.

Bu durumun, ABD'nin dış politikasına müdahale ettiğini düşünülen noktaya kadar anlatıyı değiştirdiğini belirten McCaw, örgütlenmeye devam etme çağrısı yaptı.

Özellikle Amerikan vatandaşlarının, ülkede vizeyle bulunan ve dayanışma içinde olan öğrencilerin haklarını savunması ve "baskıyı artırması" gerektiğini söyledi.

Kamuoyu Vicdanındaki Değişim Robert McCaw, ülke genelindeki Amerikalıların, ABD'nin İsrail’in eylemlerindeki rolüne dair düşüncelerinin olumlu yönde değiştiğini gözlemlediklerini aktardı.

Vizelerin iptal edilmesi gibi uygulamaların başlaması durumunda, ABD vatandaşı öğrencilerin ve aktivistlerin iki kat daha fazla protesto etmeleri ve değişimin devam etmesini sağlamaları gerektiğini belirterek, vicdanen bunun yapılması gerektiğini ve başarılacağına inandığını sözlerine ekledi.

https:// www.demokrathaber.org/trumpin-antisemitizm-kararnamesi- sonrasinda-yaklasik-2-bin-ogrenci-hakkinda-islem- baslatildi

🇹🇷    ↑↑↑    ↓↓↓

=======================

Büyük Türk Ozanı NESİMİ, bir tarikata gider.

Bir softa Nesimi’nin TÜRKÇE konuşmasından rahatsız olur.

Nesimi’den ya Arapça ya da Farsça konuşmasını ister.

NESİMİ ise softaya şu cevabı verir

Har içinde biten gonca güle minnet eylemem

Arabi, Farisi bilmem

Dile minnet eylemem

Sırat-ı Müstakim üzre gözetirim Rahim’i

İblisin talim ettiği yola minnet eylemem

Bir acayip derde düştüm, herkes gider kârına

Bugün buldum, bugün yerim

Hak kerimdir yarına

Zerrece tamahım yoktur

Şu dünyanın varına

Rızkımı veren Hüdâ’dır,

Kula minnet eylemem.

NESİMİ DİL ASİMİLASYONUNA DİRENEN İLK TÜRK OZANIDIR.

Mehmet Özgür Ersan Derviş Özgür Abdal

🇹🇷    ↑↑↑    ↓↓↓

=======================

HEPSİ HOMOSEKSELDİ, BİRBİRLERİ İÇİN HAYATLARINI RİSKE ATIYORLAR, SPARTALI ORDUSUNU YOK ETTİLER, AMA MAGNO UZAKTANDRO TARAFINDAN YENİLDİLER.

Antik Yunan’da en korkulan eşcinsel ordusu. M.Ö. 2 Ağustos 338’de Chaeronea savaşında gelecekteki fatih Büyük İskender onları süvarileriyle karşı karşıya getirene kadar yenilmezlerdi. c. İskender ve Philip II Makedonya Kralı, Tebanlıların savaşta ölmeye hazır olduklarını görünce hayrete düştüler. Zafer Makedonyalılar içindi. Philip’in gözlemlediği ceset yığını önünde şöyle ifade etti: "Bu adamların uygunsuz bir şey yaptığından şüphelenen adam ölsün."

Bu askeri birim 150 eşcinsel çiftten oluşuyordu. Bu 300 adam demek. 25-30 yaşları arasında bir yetişkin ve çırak rolünde daha genç. Bu "aşıklar ordusu"nu kurma fikri soylu General Gorgids’tandı. Gorgids, homoseksüel uygulamaların düzenli olduğu spor salonunda eğitim görmüş genç aristokratlar tarafından omurgalı Kutsal Tabur’un eğitimi ve işe alınmasını üstlendi. Çiftler arasında bir sevgi bağ, yeni askeri birimi neredeyse 30 yıl boyunca yenilmez kılacaktı. Gorgids’a göre aşk bağları onları ayrılmaz ve yenilmez yapar. Ve aşk için hayatlarını riske atarlar. Plutarco, "sevenler arasındaki arkadaşlık ile bir arada kalan bir tabur çözülemez ve kırılmaz" olduğunu savundu, çünkü "sevenler, layık olmamaktan utanırlar [… ] ve sevilenler sevgililerinin gözünde, arzu edenler, bazılarının ve diğerlerinin rahatlaması için kendilerini tehlikeye atarlar”.

Çağımızın homoseksüellik kavramının Antik Yunan’da aynı olmadığını hatırlamak gerekir. Özellikle bir yetişkin ile genç bir adam arasında. Evliliğin yeni vatandaşların üremesi için aileler arasında bir anlaşma olduğunu.

Kökenleri

General Gorgids, Sparta hegemonyasının çöküşünü işaret eden en prestijli savaşçıları kurmuş ve askere almış olsa da bu tabur ilk olarak 10. yüzyılda başladı. c. Tarihçiler, onları bu karşılıklı duygularla birleştirmenin bu yönteminin köklerinin Herkül efsanesine dayandığını iddia ediyorlar. Mitolojiye göre, Herkül, yoldaşı, sevgilisi ve sadık arkadaşı Lolao’nun yanında omuza savaşarak bazı testlerle yüzleşmiştir.

Yenilmez Tabur

Taburun ilk referansları Sparta ile ilk karşılaştıkları zamandır. Gorgidas onları ön sıraya dağıttı. Ancak demokratik parti lideri Pelopids onları tek bir bir birim halinde topladı, 375 yılında Tegyra’da Sparta ordusuna sert bir darbe yaptı.

Ancak, 371’de yapılan Leuctra savaşında başarılarının zirvesine taşıyan Epaminonds olurdu."

Spartalılar onları 3’e 1’e karşı 3’e 1’e karşı yendi. Tabur neredeyse 33 yıl boyunca yenilmedi. Ta ki Kral II. Philip tarafından yönetilen Makedonya güçleri tarafından ilk ve son kez yenilene kadar.

Chaeronea Savaşı

Philip, Büyük İskender eşliğinde bir koalisyonla karşılaştı: Tebalılar, Atinalılar ve diğerleri 2 Ağustos 338’de Chaeronea’da. C.

Philip Atinalı birliği devralırken, Alejandro sol kanatta Tebalılar ile yüzleşiyordu. Aralarında çok hayran olduğum ve duyduğum efsanevi kutsal tabur yatıyordu. 19 yaşındaki Makedonyalı çocuk kolay değildi. Prestijleri ve cesareti tehlikedeydi, eğer o ana kadar şanlı olan bir aşık ordusunu yenebilirse. Savaşın gelişmesi sırasında Philip geri çekiliyor numarası yaptı. Yunan koalisyonu tuzağa düştü ve falanjiyle çarpıldılar. Tebalılar onları güçlendirmeye çalışarak saflarında boşluk yarattılar. Sonra Büyük İskender bu fırsattan yararlanarak süvarileriyle birlikte saldırdı. Ön safta kendisiyle birlikte. Etraflarını sardı ve onları yok etmekte tereddüt etmedi. O ana kadar yenilmez kalan bu adamlar onurlarıyla öldüler. Büyük savaşçılar olarak öldüler. Büyük Pers fatihiyle yüzleştiklerini asla düşünmediler. Genç Alejandro’nun vahşetinden sadece birkaçı kurtuldu. Tebanlıların ceset yığını önünde Philip şöyle ifade etti: "Bu adamların uygunsuz bir şey yaptığından şüphelenen adam ölsün."

Resim, Spartalılara karşı savaşta arkadaşı-sevgilisi Pelopides’i savunan Tebanalı General Epaminonds’ı temsil ediyor. Kutsal Tabur’u oluşturan adamlar arasındaki bağ görevin çok ötesindeydi.

Kaynaklar ve Bibliyografya:

Gonzalez, Jose Pascual.: Gorgids: Teban aristokrasisinin gerçekliği ve ideali.

Eski tarih 9. cilt 1996

Gonzalez, Jose Pascual.: Hegemonyanın oluşum döneminde Teban politik grupları ( 379-371). 1991.

Plutarch: Paralel Yaşamlar, Cilt II, Pelopids.

https:// historia.nationalgeographic.com.es/…/batallon…

https:// www.abc.es/…/abci-batallon-sagrado-tebas…

https:// historia.nationalgeographic.com.es/a/batallon-sagrado- tebas-unidad-militar-formada-por-parejas- homosexuales_19781

https://www.abc.es/historia/ abci-batallon-sagrado-tebas-ejercito-amantes-homosexuales- humillo-espartanos-201606080258_noticia_amp.html

🇹🇷    ↑↑↑    ↓↓↓

=======================